Safranbolu Mimarisi
Osmanlı’nın izlerini taşıyan ve taş örülü Arnavut kaldırımlı sokakların kenarlarında yer alan konaklardaki ihtişam görüntüsü ile herkesi büyülüyor. Daha kapısında başlayan usta işçilikler sayesinde ne kadar değerli birer mimari oldukları ispatlayan bu konakların zil yerine kapı tokmakları bulunmaktadır. Konaklardan içeri adım attığınızda sizleri hayat adı verilen avlular karşılıyor. Her Safranbolu evinde bulunan bu özellik geçmişte içinde barındırdığı ailelere de hayat vermekteydi.
Hayattan bahçelere açılan kapı sayesinde burada harika bir ağacın altında dinlenebilmek mümkün. Konakların ilk katında Sofa adı verilen bir alan bulunmaktadır. Buradan diğer odalara kapılar açılmakta. Sürgülü pencerelerinden içeri giren güneşle insana yaşama sevinci veren Safranbolu evleri aralıklı olarak inşa edildikleri için birbirlerinin manzarasını da kapatmamaktadır. Bol pencereli güneş alan bu evlerin bir diğer özelliği de sofa’nın haremlik ve selamlık olarak Türk geleneklerine uygun bir şekilde ikiye bölünebilmesidir. Duvarlarındaki ve tavanlarındaki işçilik ile mimarinin farklı bir noktasını simgeleyen bu evlerde şimdilerde konaklamak mümkün. 2-3 katlı ve 6-8 odalı olarak inşa edilmiş olan Safranbolu evleri bir de cumbaya sahiptir. Ahşap yapıdaki iç ve dış mimarisi ile iklim koşullarına ayak uyduran bu yapılardan bazıları ise müze olarak kullanılmaktadır.
Tavanlarındaki işlemeler ve duvarlarındaki oymalarla sanki yaşayan bir varlıktır Safranbolu evleri. Sizler de Karabük’e geldiğiniz zaman mutlaka Safranbolu evlerinde bir gece olsa konaklayarak tarihin bu eşsiz güzelliklerine ortak olun.