afranbolu’nun Suskun Şahitleri: Tarihsel İbadethaneleri ve Yapısal Kalıtı
Osmanlı halk yapı sanatının en sağlam ve en kapsamlı boyutta muhafaza edildiği ender kentlerden biri olan Safranbolu, yalnızca ahşap köşkleriyle değil, aynı zamanda köklü tarihsel müktesebatını aksettiren abidevi camileriyle de sanki bir açık hava müzesi manzarasındadır. Batı Karadeniz Bölgesi’nde, Karabük vilayetine bağlı bu kaza, 1994 senesinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil olmuştur.
Safranbolu’daki (16. asırda Taraklıborlu olarak zikredilirdi) camiler, Candaroğulları ve bilhassa Osmanlı devrinde, yörenin ticari güzergah üzerindeki ehemmiyeti ve Osmanlı Sarayı ile tesis edilen sıkı münasebetler vesilesiyle varlıklı hale geldiğini işaret eden kıymetli harsî ve yapısal varlıklardır.
İşte Safranbolu’nun kültürel yapısını şekillendiren ve konuklara tarihî bir seyahat arz eden belli başlı camileri ve mescitleri:

1. Osmanlı’nın İhtişamlı Kalıtı: Sadrazamların İnşa Ettirdiği Camiler
Safranbolu, 17. ve 18. asırlarda Osmanlı Sarayı’nda vazife yapan Safranbolu menşeli devlet ricali sayesinde heybetli binalarla donatılmıştır. Bu yapıtlar aynı zamanda kurulan kuvvetli vakıflar vasıtasıyla bölgenin iktisadını da kuvvetlendirmiştir.
Köprülü Mehmet Paşa Camii Safranbolu’nun en gösterişli ve en iri camisi olan Köprülü Mehmet Paşa Camii, Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılmış ve 1661 senesinde hizmete girmiştir. Caminin inşa tarihi Vakıf mühründe H.1072/M.1661 olarak zikredilmektedir.
-
Yapısal Vasıfları ve Mevkii: Çarşı ortasında, Çeşme Mahallesi’nde bulunan bu caminin dış biçimi inşa edildiği devrin mimari niteliklerini aksettirir ve kubbesi miğfer formundadır. İç nakışları ve yapı stili göze çarpar. Caminin bahçesinde şadırvan, güneş saati ve namaz vakitlerinin tayin edildiği bir muvakkithane (zaman tayin binası) mevcuttur.
-
Vakıf Yapıtları: Camiye bitişik olarak dikilen Yemeniciler Arastası Çarşısı, 48 ahşap dükkandan meydana gelir ve caminin vakfına kazanç getirmesi maksadıyla 1661 yılında kurulmuştur. Cami bahçesindeki ikinci bir kapıdan bu arastaya (eski Lonca Çarşısı) geçilebilmektedir.
İzzet Mehmet Paşa Camii Padişah III. Selim devrinde sadrazamlığa terfi eden Safranbolulu İzzet Mehmet Paşa tarafından 1796 yılında inşa ettirilen cami, ince yapı sanatıyla ilgi çeker. Hatta İstanbul’daki Nuru Osmaniye Camii’nin ufak bir numunesi olarak anılmaktadır.
-
Özgün Mimari: Caminin en göz alıcı vasfı, avlusunun ve caminin kendisinin, altından akan Akçasu Deresi üzerine kemerler ile yerleştirilmiş olmasıdır. Binanın bütünü kesme taştan yapılmıştır. Dış yapıdaki narin minaresi, kalem işleri, süslemeleri, minberi ve mihrabı varsıl işlemelerle donatılmıştır. Mihrap üzerindeki tuğra Padişah III. Selim’e aittir.
-
Külliye ve Vakıflar: Caminin külliyesi içinde kütüphane, abdesthane, iki çeşme ve vakıf dükkânları bulunmaktadır. Paşa’nın 2005 yılında Manisa’dan transfer edilen kabri de cami bahçesinde yer alır. Ayrıca, caminin örtü parçalarının dıştan kurşun ile kaplanmış olması, onu Safranbolu camileri içinde benzersiz kılmaktadır.
Kazdağlıoğlu Camii Çarşı Meydanı’nda yer alan Kazdağlıoğlu Camii, 1779 yılında (H.1192/M.1778) Borlu Ayanı Kazdağlıoğlu Mehmet Ağa tarafından inşa ettirilmiştir.
-
Nitelikleri: Taş ve tuğla materyalle kurulan cami, tek minareli ve tek kubbelidir. Kubbesi çok köşeli ve kiremitle örtülüdür. İç kısmı yalın ve aydınlıkken, inşa sürecinde camiye irat temin etmek gayesiyle etrafına 24 adet dükkan dikildiği bilinmektedir.
2. Dere Üzerine İnşa Edilen Cami: Yapısal Buluşçuluk
Kaçak (Lütfiye) Camii Akçasu Mahallesi’nde yer alan Lütfiye Camii, (ya da halk arasında Kaçak Camii), 1880 senesinde (H.1296/M.1878) Muslu Beyzade Hacı Hüseyin Hüsnü tarafından yaptırılmıştır.
-
Yapısal İncelik: Bu bina, Safranbolu’nun kendine has mimari dokusu içinde yer edinme güçlüğüne karşı üretilmiş kreatif bir çaredir. Cami, Akçasu deresi üzerine atılan kemerler üzerine yerleştirilmiştir. Caminin dere yatağına ziyan vermeyecek şekilde derenin üzerine kurulmuş olması, Safranbolu insanının tabiata hürmetinin güzel bir tezahürü olarak görülür. Cami dikdörtgen planlı, moloz taştan yapılmış ve ahşap minarelidir.
3. Safranbolu’nun En Evvelki Devir Dini Binaları ve Vakıfları
Osmanlıların bölgeye egemen olduğu ilk dönemlerde (14. ve 16. asırlar) de Safranbolu’da (o zamanki ismiyle Taraklıborlu) camiler ve mescitler mevcuttu. Bu binalar genellikle Candaroğulları veya ilk Osmanlı liderleri ile ilişkilendirilir.
Eski Cami ve Süleyman Paşa Camii Safranbolu’daki Eski Cami’nin Candaroğulları devrinden (14. yüzyıl) veya Türklerin yerleşmesinden öncesine dayandığı varsayılır.
-
Eski Cami (Gazi Süleyman Paşa Camii): Bu cami ve ona bağlı medrese ve hamamın 1322 civarında, Candaroğlu Süleyman Paşa’ya mı, yoksa Osmanlı Sultanı Orhan Bey’in oğlu Gazi Süleyman Paşa’ya mı ait olduğu hususunda ihtilaflar bulunmaktadır.
-
Hüseyin Çelebi Camii: 16. asıra ait tahrir defterlerinde Taraklıborlu’da mevcut olan bu caminin yanına Hüseyin Çelebi bir mektep de inşa ettirmiştir. Cami ve mektebin kazancı için kervansaray, dükkan, evler ve 8000 akça para vakfedilmiştir.
Erken Dönem Mescitleri 16. asır sicillerinde Taraklıborlu’da (Safranbolu) mescitler de yer almaktadır:
-
Baba Mescidi: Taraklıborlu’da bulunur ve 13 bab dükkan ile arazilerden 1452 akça iradı bulunmaktaydı. Mahalle-i Baba Mescid’in (daha sonra Baba Sultan) vaktiyle kaza kadısının ikamet ettiği Mahalle-i Kadı olarak kayda geçtiği görülür.
-
Hacı Durmuş Mescidi: Kendi adıyla zikredilen mahallede (Mahalle-i Kethüda) bulunur ve iki dükkanın kirası mescide vakıftır.
4. Kiliselerden Camiye Tahvil Edilen Yapı: Ulu Camii
Kıranköy semtinde yer alan Ulu Camii, eski bir Rum kilisesi olan Ayastefenos Kilisesi’nden çevrilmiştir. Kilisenin ilk kez M.S. 515 yılında inşa edildiğine dair bir kitabe malumatı bulunsa da, bu malumat bilimsel donelerle desteklenememektedir.
-
Tarihsel Süreç: 1861’deki büyük yangında yok olan kilise, 1872’de yeniden kurulmuştur. 1926 Mübadelesi sonrasında Safranbolu’dan ayrılan Rumların talebi üzerine, 1956 yılında camiye dönüştürülerek hizmete açılmış ve binaya iki şerefeli bir minare ilave edilmiştir. Bu bina, farklı yapı stili ve enteresan tarihiyle Safranbolu’da görülmeye değerdir.
Safranbolu camileri, sadece ibadet yeri olmakla kalmamış, tesis edilen vakıflar ve etrafında serpilen arastalar ve çarşılarla birlikte, kentin toplumsal, iktisadi ve yönetimsel bünyesinin merkezini oluşturmuştur. Bu camiler, kentsel bedii endişelerle tasarlanmış, tabiata saygılı bir yerleşim nizamı içinde, diğer binalar (konaklar, hanlar, hamamlar) ile ahenkli bir bütünlük sergilemektedir. Safranbolu’nun camileri, bu sebeple, kentin tarihsel ve harsî zenginliğinin müşahhas ve yaşayan şahitleridir.
Tıpkı bir mücevher sandığının içindeki pırlantalar gibi, Safranbolu’nun tarihî dokusunun göbeğinde yer alan bu camiler, mazinin bedii telakkisini ve cemiyet yapısının dini hayata verdiği kıymeti günümüze taşımaya devam etmektedir.